Kendi Kendine Eğlenmeyi Öğretir: Bağımsız oyun oynayan çocuklar, eğlenmeyi kendi kendilerine öğrenirler. Mutlulukları ve eğlenceleri için başkalarından beklentiye girmezler. Çocuklarınız büyüdükçe, uyandıkları her an yanlarında birinin olmayacağını anlarlar. Daha özgüvenli ve tatmin olmuş bireyler olma yolunda ilerlerler.
Hayal Gücünü Destekler: Bağımsız oyun açık uçludur ve çocuğu her yere götürebilir. Hayal gücü ile birlikte mantıklı düşünme, sorgulama, hayal kurma, rol yapma ve çocuğun hayatında yaşadıklarını veya gözlemlediklerini pekiştirme becerisi gelir. Bağımsız oyun, hayal gücünün en iyi biçimlerinden biridir.
Sosyal Bağımsızlığı Geliştirir: Sosyal ortamlarda tek başına oynayabilmek ve kendi başına bir şeyler yapabilmek, öğrenilmesi gereken önemli bir beceridir. Tek başına oynamak, çocuklarda güçlü bir bağımsızlık duygusu geliştirir. Her zaman başka bir kişinin veya bir grup insanın etrafında olmaları gerekmez. Bu sosyal bağımsızlık, her durumda kendilerini rahat hissetmelerine yardımcı olacaktır. Bağımsız oyun başkalarından çekinmeyi teşvik etmez. Aksine onu gün içindeki her şeye hazırlar. Sabah tek başına oynayıp öğleden sonra oyun grubuyla oynayabilir.
Kendi Kendini Yatıştırmayı Öğretir: Çocuklar bize ihtiyaç duyduklarında yanlarında olduğumuzu bilmek isterler, ancak kendi başlarına oynamayı öğrenmek onlara kendi kendilerini sakinleştirmeyi de öğretir. Çocuğunuz size her zaman güvenir. Bağımsız oyun oynarken problemlerini çözmek için kendi içine bakmayı da öğrenir. Kendi duygularını daha iyi anlamaya başlar ve bu duyguları size de iletir.
Duygularını Düzenlemesine Yardımcı Olur: Boş zamanlarını veya molalarını zihnini rahatlatması için geçirmeyi sağlar. Duyguları düzenleme yeteneği bu süre zarfında gelişir. Bir çocuk çok fazla insandan, oyuncaktan veya sesten bunaldığında veya aşırı uyarıldığında, duygularını düzenleyemez ve son derece reaktif hale gelir. Çocuğunuz bunaldığında, aşırı uyarıldığında veya yorulduğunda öfke nöbetlerinin daha sık meydana geldiğini fark ettiniz mi? Bağımsız oyun ve yalnız değerlendirdiği vakitler buna karşı koyar, stresle baş etme becerilerini geliştirir. Kendisine zaman ayırması, odaklanmak için fırsat sağlar ve öz bakımı teşvik eder. Bu yetişkinler için de aynıdır.
Yalnızken Güvenlik Sunar: Ne kadar isteseniz de çocuklarınızla 7/24 etkileşim kuramazsınız. Çocuklarınız kendi başlarına nasıl oynayacaklarını bildiklerinde, oyun yönetmeni olmanız konusunda size pek ihtiyaç duymazlar. Onlarla oynamayarak onları görmezden gelmediğinizi de anlarlar. Çocuklarınıza yalnız oynamayı öğretmenin bir başka avantajı, sizin de ihtiyaç duyduğunuz bir mola vermenizdir. Bu sizin öncelikli hedefiniz değil elbette ama yalnız geçirdiğiniz zaman çocuklarınız için de güzel bir örnek. Çocuklarınız, sevdiğiniz şeyleri tek başınıza yapmaktan keyif aldığınızı ve mutlu olmak için başkasının ilgisine ihtiyaç duymadığınızı görebilirler.
Çocukları Okula Hazırlar: Okul öncesi çocuğunuz için, muhtemelen tanıdığı bir numaralı oyun arkadaşısınız. Geri çekilip onlara kendi başlarına nasıl oynayacaklarını gösterdikçe, fiziksel olarak her zaman yanlarında olamayacağınızı anlarlar. Tek başına oynamak çocukları okula hazırlar çünkü her gün sınıfta onlarla oturamayacaksınız. Bir gün onları okula bıraktığınız ve onları ilk kez yalnız bırakmışsınız gibi hissettirdiğiniz için terk edilmiş hissetmezler. Bunun yerine, o sakin ve kendi kendini yatıştırıcı duyguları devreye girer ve siz orada olmadan yeni bir maceraya atılma konusunda kendilerini rahat hissedebilirler.
Özgüvenini Destekler: Bağımsız oyun ve yalnızlık, çocuklara özgürlük vererek özgüvenlerini geliştirir. Hipotezi test etme, yeni şeyler deneme ve sağlıklı riskler alma özgürlüğü… Fikirler yaratırlar, kendileri ve nelerden hoşlandıkları hakkında bilgi edinirler. Becerilerini geliştirme üzerine giderler ve en önemlisi kim oldukları konusunda rahat olurlar. Bazen yalnız zaman geçirmeye veya bağımsız olarak oynamaya teşvik edilmeyen çocuklar, onlara rehberlik eden ve her şeyde onlara yardım eden birine ihtiyaç duyarlar. Dürüst olmak gerekirse, bu ebeveynleri zor durumda bırakıyor çünkü hepimizin yapması gereken bir sürü iş var. Çocuklar büyüdükçe, bağımsız oyun onları bir şeyleri önce kendi başlarına denemeye daha sonra yardım istemeye teşvik eder.
Öğrenmeyi Geliştirir: Bağımsız oynayabilen çocuklar sakinleşen zihinleri sayesinde daha odaklı ve daha uzun dikkat süreleri olan çocuklardır. Duygusal düzenleme, yetişkinlikte daha yüksek akademik başarı ve daha iyi zihinsel sağlık ile de bağlantılıdır. Bu nedenle, bağımsız oyun uzun vadede çok faydalıdır. Ayrıca çocuklar bir amaç için oynarlar ve oynadıkça öğrenirler.
ÇOCUĞUNUZU BAĞIMSIZ OYUN OYNAMAYA TEŞVİK ETMENİN YOLLARI
Duyusal Aktiviteler: Çocuğunuz için bir duyusal kutu hazırlayın ve çocuğunuzun bu kutuyla bağımsız olarak oynamasını sağlayın. Duyusal kutular; duyuları uyarmaya, ince motor becerileri güçlendirmeye ve hayal gücünü geliştirmeye yardımcı oldukları için çocuk gelişimini desteklemek için harikadır.
Yaratıcı Oyunlar: Çocuğunuza boyalar, tüyler, kil, oyun hamuru vb. malzemeleri edinin ve kendisini bağımsız olarak ifade etmesine izin verin. Yaratıcı oyun; sosyal, duygusal ve hatta iletişim becerilerini geliştirmeye yardımcı olur.
Bloklar veya Legolar: Bir kutu ahşap blok veya lego edinin ve çocuğunuzun akıl yürütme, denge ve çok daha fazlasını öğrenerek kuleler inşa etmesini izleyin. Çocuğunuz bağımsız olarak oynamakta zorlanıyorsa, birlikte inşa etmeye başlayın, çocuğunuz oyuna daldığında geri çekilin ve oynamasına izin verin.
Mutfakta Eğlence: Küçükler için mutfak dolabının içindekilerle oynamak çok eğlencelidir. Çocuğunuza ocaktan uzakta alçak bir dolap ayırın ve dolabı plastik bardaklar, boş karton gıda kutuları ve hatta hafif mutfak eşyaları ile doldurun. Akşam yemeği hazırlarken, bulaşık yıkarken veya herhangi bir zamanda çocuğunuzun onlarla oynamasına izin verin.
Kitap Okuma Rutini: Küçük çocuğunuz henüz kendi başına kitap okuyamıyorsa resimli kitapları deneyin. Çocuğunuzu kitaplarına sessizce bakmak için biraz zaman ayırmaya davet edin. Gerekirse siz de ona eşlik ederek kendi kitabınızı okuyun. Çocuğunuz bu okuma zamanlarına alıştıktan sonra, her gece 30 dakikalık bir rutin oluşturmayı ve seçtiği kitapları okumasını sağlayın. Unutmayın ki, okumak çocukların hayal güçlerini genişletmelerine ve okuryazarlık becerilerini geliştirmelerine yardımcı olur.
Rahatlamaktan ve dertlerinizin azalmasına izin vermekten daha iyi bir his yoktur. Bu kişisel rahatlık biçimine kendi kendini yatıştırma denir. Uyumaya, duyguları yönetmeye, sağlıklı ilişkiler kurmaya ve çok daha fazlasına yardımcı olabilecek önemli, yaşam boyu süren bir beceridir.
Bebekler ve çocuklar için kendi kendini yatıştırma, başka birinin (genellikle bir ebeveyn veya başka bir bakıcı) yardımı olmadan kendilerini sakinleştirebilmektir. Bebekler ve çocukların, kendilerini nasıl sakinleştireceklerini öğrenmesi için öncelikle ya bakıcıları tarafından, eğlenceli ve rahatlatıcı aktivitelerle ya da temel ihtiyaçları karşılanarak yatıştırılmanın nasıl bir his olduğunu bilmeleri gerekir.
Kendi kendini yatıştırma, gelişimsel bir dönüm noktası değildir. Bebeklerin ve çocukların yaşamları boyunca kullanacakları sosyal-duygusal bir araçtır. Duygularını kontrol etmeyi ve sakinleşmeyi öğrenmeleri sürekli değişen bir süreçtir. Çocuklar büyüdükçe ve yeni deneyimler edindikçe kendi kendini yatıştırma becerileri değişebilir.